1 Ağustos 2012 Çarşamba

Seni birine anlattım bugün*


Bir dereye baktım bugün.
Parlak çakıl taşlarının arasında tapılacak adam akıllı tanrılar yoktu.
Durdum, seni düşündüm sonra uzun uzun.
Saçlarından parmak uçlarına kadar düşünecek mevzu çoktu, anladım.
Bir begonvile aktım sık sık, oralardan rakıya, oralardan jilete, çaya.
Baktım, birkaç masal okudum çoğunluğa, sonra da biraz aza.
Ben seni severken gece olmuş ve okunmuş bütün masalları çoğunluğun da azın da, anladım.
Bir meyhane buldum, kuru yemişe, deli deli sevişmeye, nar çiçeklerine dadandım.
Ve çareyi saklanmış gizli ve paslı tellerinde buldum asılı ırmakların sazında.
Seni sevmek küçük oğlan çocuklarını suça alıştırıyordu, sarılmaya, ayılmaya, suya.
Ben yalnızım, anladım.
Yattım kalktım, yattım, kalktım, seni birine anlattım bugün.
Algımda bariz bir seçicilik hasıl olmuş, sen yürüyordun çimende.
Yolunda hiçlik ve geçicilikle, kara, kap kara bir trende,
Güzel çocuklar oynuyordu seninle büyütmek istediğimiz.
Çektim birini kolundan tuttum.
Sevdim, sevdiğim bir iki güzel şiiri okuttum.
Sevindim, başım döndü, birkaç kaşık senden yuttum,
Çocukluğumu çocukken uyuduğun beşiklerde uyuttum bugün.

Bir dereye baktım, bir arıyı soktum, bir kelebeğe aynalı bir selam çaktım.
Başka başka trenler geçerken önümden, durdum arkalarından baktım.
Durdum, durdum, çıkarıp resmini cebimden içime sakladım.
Seni sevmeyi cümle aleme yasakladım bugün.
Sen dünyayla kavga ederken araya girip kalbimi sakatladım,
Hayat kafa kola alıyordu seni, ben de tuttum onu sol gözünden patakladım.
Bir dereye baktım, derli toplu otlar yaktım, anladım,
Ben kafayı sana taktım bugün.
Sevmediğin o bir şeylerimi değiştirdim.
Evren beni tükürmek istedi içinden, takılmadım, geçiştirdim.
Onca güzel şeyi senin yüzündeki,
Saydım, bir bir değer biçtim.
Bir şişe şarap yetiştirmiş bana orman, dalından kopardım içtim.
İdeallerim vardı benim.
Çamurdan bebeklerim.
Vaktim çoktu o zamanlar; bekle dedin bekledim.
Yıldızlar yutardı ellerimi varsa sesinde bir cefa.
Bak ben seni seviyorum dedim sana içimden yedi defa.
Seni değil, seni değil, seni değil seni.
Seni sevmek nereden baksan enginara, eve, valse, güzel kokulara alıştırdı beni.
Anladım, tamam dedim sustum.
Ben bir dereye baktım bugün.
Tanrıyı tanımakla sana tutulmak arasındaki ince çizgide yürüdüm rüyamda.
Yağmurun ve tutkunun edasında, sonsuz bir baharın sedasında,
Gizli, saklı, korkak, sessiz,
Seni birine anlattım bugün…
Can Bonomo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder